Hiçin Piçi
Ali Tarık Fındık
‘‘Bir şeyi yeneceksen eğer Bir parçan ona benzemeli.’’
“Hiçlik, her şeyin en küçük parçasıdır.”
Ersan, yıllar önce bir kavga sırasında yaptığı
hatanın bedelini hâlâ ödemektedir: Kırılan parmaklar, yükselen çığlıklar ve kontrolsüz öfkenin açtığı kapı… O geceden sonra karşısına çıkan İberyalı, yalnızca bir düşman değil, Ersan’ın hayatını
sessizce yöneten bir kâbus olmuştur. Şimdi İberyalı geri dönmüştür
ve bu kez mesele sadece bir hesaplaşma değildir.
Aynı şehirde bir başka adam da İberyalı’nın peşindedir:
Başkomiser Hikmet. İberyalı’nın yaptığı yeni hamle,
Ersan ile Hikmet’i tekrar aynı cepheye iter. Çünkü
her ikisinin de aradığı cevaplar aynı gölgede saklıdır.
Ne Ersan’ın geçmişi ne Hikmet’in görevi ne de
İberyalı’nın planı göründüğü kadar basittir.
Her adım, daha derin bir yapının kapısını aralar.
Düşman net değil.
Tehlike görünmez.
Ama savaş çoktan başladı.