Gönül Avcısı
Sarah Maclean
Londra’nın en kötü şöhretli suçluları arasında büyüyen Adelaide Frampton, kaderin bir cilvesiyle kendini Mayfair’in göz alıcı balo salonlarında bulur. Fark edilmeden, adeta bir hayalet gibi gözlerden uzak durur; oysa gerçekte, yetenekleriyle adından söz ettiren usta bir hırsızdır ve geçmişini saklamakta en az çalmak kadar başarılıdır.
Henry Carrington, namı diğer Clayborn Dükü, hayatı boyunca kusursuzlukla yaşamış, düzen ve kontrolü her şeyin önünde tutmuş bir soyludur. İtibarı lekesizdir ve en son isteyeceği şey, büyüleyici ve bir o kadar da sinir bozucu bir kadının geçmişinin gerçeklerini ya da özenle sakladığı sırlarını keşfetmesidir.
Ancak kardeşiyle müstakbel eşinin ortadan kaybolması, onu istemeden de olsa Adelaide’le birlikte hareket etmeye mecbur bırakır. Farklı nedenlerle yola çıkan bu ikili, peşlerindeki tehdit büyürken birbirlerine güvenmekten başka çare bulamaz. Her durakta sırları yavaş yavaş gün yüzüne çıkar ve aralarındaki mesafe azaldıkça, duyguların kontrolü ele alması kaçınılmaz olur. Çünkü Clayborn Dükü, göründüğünden çok daha tutkulu bir adamken, Adelaide’in kalbi artık eskisi kadar güvende değildir.