Yolun Nereye Çıkacağını Bilemezsin
Kemal Sezer
İnşa edilen her şey bir temel üzerine kurulur. İster
eğitim olsun bu ister gökdelen, ister bir insandan
bahsedelim ister ülkeden... Orada bir yerde, bildiğimiz
yahut bil(e)mediğimiz bir kök, bir kaynak muhakkak
vardır. Kendisiyle tanışmak için yola çıkanlar da
nereden geldiğini anlamak için arkaya bakanlar da
bu memba ile muhakkak karşılaşacaktır;
taammüden yahut irticalen.
Doğan Pamir, tesadüfen eline geçen sarı defterde
kırmızı mürekkeple yazılmış yazıları okurken başka
birinin hayatının izini sürdüğünü sanıyordu; aynı
toprakların farklı zaman ve yerlerinde,
aynı kaynaktan beslendiklerini bilmeden...
Antikacı ile devrimcinin iki ortak noktası olabilir:
Bugünü bir veri olarak kabul etmemeleri ve tarihin
onlara bir görev vermiş olduğunun farkında olmaları.
Her ikisine göre de tarih onlardan hizmet bekler.
Nedir bu hizmet? Yaşatmak... Bu sözün sahaflar
için de söylendiğini kabul edebiliriz. Sararmış kitap
sayfalarında ya da kurt yenikleriyle dolu bir masada
geçmişi yaşatmak... Şunu sorabilirsin: Şart mıdır
geçmişi bugüne taşımak? Unutma ki bugün dediğin,
o geçmişin üstünde yükselir ve onun devamıdır.